Müthiş Psikoloji MP Uygulamasından Açın
Müthiş Psikoloji “Sana İyi Gelir” yolculuğunda, mobil uygulamaya özel ilk seansında geçerli MUTHIS900 koduyla 900 TL indirim seni bekliyor! Müthiş Psikoloji “Sana İyi Gelir” yolculuğunda, mobil uygulamaya özel ilk seansında geçerli MUTHIS900 koduyla 900 TL indirim seni bekliyor! Şimdi Başla
İlişkiler

İlişkilerde Savunma Tetikleyicileri

Müthiş Psikoloji
Müthiş Psikoloji tarafından yazıldı.
10 Dakika Okuma Süresi
01-10-2025

İyi Oluş Yolculuğuna Başla!

Ücretsiz ön görüşme ile sana en uygun uzmanı seç, online terapiye hemen başla.

Başlayın
Savunma Mekanizmaları: Zihnin Görünmez Kalkaları

İlişkilerde Savunma Tetikleyicileri

İlişkiler, insanın en hassas yönlerini gösterir. Bir çiftin mutfağında, oturma odasında ya da yatak başında yaşanan tartışmalar çoğu zaman yalnızca bugüne ait değildir. Partnerin küçük bir sözü, yıllar önceki yaraları hatırlamamıza neden olabilir. Bu noktada psikoloji devreye girererek bilinçdışının gizli bağlantılarını ortaya çıkarır. Psikoterapi, yarayı dönüştürme sürecidir, ancak terapi, bu bağı fark etmenin ilk adımıdır. Psikoloji seansları, bir bireyi değil, iki ayrı bireyi ve bağlarını anlamayı öğretir.

İnsanlar, zararlı düşüncelerden, kişilerden veya olaylardan kaçınmak için savunma mekanizmaları kullanırlar. İlişkilerde savunma tetikleyicileri, partnerin davranışları veya sözleri üzerinden tehdit algısı yaratarak kişiyi savunmaya zorlar. Bu makalede savunma tetikleyicilerinin kökenini, savunma mekanizmalarının nasıl işlediğini, Freud ve Anna Freud'un bu fikre katkılarını, Amerikan Psikiyatri Derneği'nin tanımlarını, günlük yaşamdaki uygulamalarını ve en önemlisi çift terapisi ve ilişki terapisi süreçlerinde bunlarla nasıl çalışıldığını tartışacağız. Birlikte, iletişim kazalarının savunmayı neden tetiklediğini, güven ve bağlanmanın nasıl iyileştiğini ve terapide savunmaların nasıl fark edildiğini inceleyeceğiz.

Savunma Tetikleyicilerinin Psikolojik Kökeni

Hepimizin anılarında çocukluğumuzun izleri var. Sevilmediğimizi, yetersiz olduğumuzu veya bazen terk edilmekten korkan bir çocuk… Bugün eşimizden gelen "neden geç kaldın?" sorusu, geçmişteki "sen bana yetmiyorsun" duygusunu hatırlatabilir. Bu noktada savunma harekete geçer.

Çift terapisi sürecinde sık görülen durum, eşlerden birinin aslında partnerine değil, kendi geçmişine tepki vermesidir. İlişki terapisi burada devreye girer: farkındalık sağlar, suçlamayı ve öfkeyi anlaşılır kılar. Terapi seansları, yalnızca "neden böyle bir tepki verdin?" sorusunu değil, aynı zamanda "bu tepkinin arkasında hangi hikaye var?" sorusunu da sorar.

Savunma Mekanizmaları: Zihnin Görünmez Kalkaları

Günümüzde, neredeyse herkesin hayatı boyunca bu mekanizmalara başvurduğunu biliyoruz. Biriyle tartışırken sessiz kalmak, eleştirilere öfkelenmek ya da kendini savunmak için gerçeği biraz eğip bükmek... Bunların hepsi savunma mekanizmaları tarafından günlük olarak kullanılmaktadır.

Savunma mekanizmaları konusunu, Freud literatüre kazandırmıştır. Anna Freud ise; ‘’Ego ve Savunma Mekanizmaları’’ adlı kitabında kaygıyı azaltmak için psikolojik stratejileri paylaşmıştır.

Savunma Mekanizmaları Nedir?

Savunma mekanizmaları doğaldır; bilinçsizce ortaya çıkar. Amaç, tehdit altındaki benliği korumaktır. Tek tip değildir. Her birey farklı savunmalar geliştirir; çocuklukta oluşan mizaç, aile içinde öğrenilen davranış kalıpları ve yetişkinlikte yaşanılan tecrübeler farklı mekanizmaların ortaya çıkmasına yol açar.

Amerikan Psikiyatri Derneği savunma mekanizmalarını otomatik ve bilinçdışı işleyen psikolojik süreçler olarak tanımlar. Bu mekanizmalar özellikle kriz anlarında devreye girer. Geçmişi inkar etmek, duyguları bastırmak, tartışmanın ortasında sesini yükseltmek… Bunlar, kişinin benliğini tehditten korumak için geliştirdiği otomatik tepkilerdir. Çift terapisi ve ilişki terapisi bu noktada devreye girer. Çünkü bu süreçler, kişiye savunmalarının farkına varma ve daha olgun baş etme yolları geliştirme fırsatı verir.

Savunma Mekanizmalarının Özellikleri

Hepimiz bir noktada savunma mekanizmalarına başvursak da sıklığı arttığı noktada ilişkilerde görünmez duvarlar örer. Kişi benliğini korumak için savunma mekanizmalarına sığınsa da bu çoğu zaman saldırı, inkar, bastırma ya da uzaklaşma gibi ilkel bir yollarla yapılır.

Savunmalar, bizi anlık olarak rahatlatır ama uzun vadede sorunları çözmez. Örneğin eşinin eleştirisini sürekli bastıran biri, kısa vadede kavga çıkmasını engellese de uzun vadede bastırılan öfke birikir, patlamalar yaşanır. Savunma mekanizmaları kesin çözüm sunmaz; yalnızca geçici pansuman gibidir. İşte bu yüzden ilişki terapisi önemlidir: Savunmaların farkına varmayı, yerine daha sağlıklı iletişim yolları koymayı öğretir.

Freud’un Kuramından Günümüze

İnsan zihni, karmaşık bir labirent gibidir; arzuların, mantığın, ahlaki değerlerin iç içe geçtiği bir alan. Sigmund Freud, zihnin bu karmaşık yapısını daha iyi anlamak için "yapısal bir model" önerdi: "İd (Alt Benlik), Ego (Benlik) ve Süperego (Üst Benlik)."

Bu üç bileşen, sürekli bir etkileşim ve mücadele içindedir. İd, ego ve süperego, sağlıklı bir kişilik için önemlidir. Sağlıklı bir kişiliğin anahtarı id, ego ve süperego arasındaki dengedir. Bu ikisi çatıştığında kaygı doğar. Ego ise kaygıyı azaltmak için savunma mekanizmaları üretir.

Freud’dan sonra kızı Anna Freud, ‘’savunma mekanizmaları’’ kavramını sistematik hale getirdi. Ardından Leon Festinger’in bilişsel uyumsuzluk kuramı, Carl Rogers’ın algısal çarpıtma ve yadsıma kavramları gibi farklı yaklaşımlar ekledi. Bugün biliyoruz ki savunma mekanizmaları insan olmanın parçasıdır. İlişki terapisi, farkındalık oluşmasına yardımcı olur ve daha sağlıklı iletişimi çiftlerin günlük hayatına taşır.

İlişkilerde En Sık Görülen Savunma Tetikleyicileri

Savunma tetikleyicileri her ilişkide farklı olabilir ama bazıları çok yaygındır:

  • Eleştirilmek
  • Görmezden gelinmek
  • Kıyaslanmak
  • Kontrol edilmek
  • Güvenin zedelenmesi

Bir danışan düşünün: Eşi “neden bunu böyle yaptın?” diye sorar. Aslında masum bir sorudur. Ama danışan çocukken sürekli eleştirildiği için, bu soruyu “ben yeterli değilim” olarak duyar. Tepki öfke olur. İşte çift terapisi, bu zinciri kırar. İlişki terapisi, sorunun bugünkü eşte değil, geçmişte olduğunu fark ettirir.

Çift Terapisi ile Güven ve Bağlanmanın Yeniden İnşası

Güven, ilişkilerin temel taşıdır. Ama bir kez sarsıldığında, en küçük davranış bile tetikleyici olabilir. Çift terapisi, savunma mekanizmalarını görünür kılar. Sessizleşmenin ardında korku, öfkenin ardında utanç olduğunu ortaya çıkarır. Terapist, taraflara adeta ayna tutar.

Birçok danışan, ilişki terapisi sürecinde ilk kez şunu söyler: “Ben öfkelenirken aslında seni değil, kendi geçmişimi savunuyorum.” İşte bu farkındalık, ilişkide dönüşümün başlangıcıdır.

İletişim Kazaları ve Çift Terapisinin Rolü

Birçok kavga kötü niyetle değil, yanlış anlamayla başlar. Partnerin şakası, diğerinde geçmiş yaraları tetikler. Çift terapisi, bu iletişim kazalarını onarmayı sağlar. İlişki terapisi, taraflara birbirini daha doğru duymanın yollarını öğretir. “Beni hiç sevmiyorsun” ile başlayan tartışma, terapide şu farkındalığa dönüşür: “Aslında seviliyorsun ama geçmişin seni buna inandırmıyor.”

Sağlıklı İlişkiler İçin Terapi Yolculuğu

Savunma tetikleyicileri ve savunma mekanizmaları, insan olmanın doğal parçasıdır. Onlardan kaçamayız ama onlarla baş etmeyi öğrenebiliriz. Çift terapisi ve ilişki terapisi, bu yolculuğun en güvenilir rehberlerindendir. İlişkilerde en büyük cesaret, savunmaların ardındaki kırılganlığı paylaşmaktır. Psikoloji, terapi ve psikoterapi süreçleri bu kırılganlığı görünür kılar. Çift terapisi, eşlere “ben buradayım” demeyi öğretir. İlişki terapisi, kalpleri biraz daha yaklaştırır.

Eğer ilişkinde sık sık aynı döngülere düşüyorsan, belki de artık profesyonel destek alma zamanı gelmiştir. Çünkü çoğu zaman sorun, partnerinin söylediği sözde değil; o sözün sende uyandırdığı geçmiştedir. Ve geçmişi bugünden ayırmanın yolu, çoğu zaman tek başına değil; çift terapisi ve ilişki terapisi eşliğinde mümkündür.

Psikolojik testler ile kendinizi test edin!

Sitemizde bulunan psikolojik testler ile ücretsiz ve kolayca kendinizi değerlendirin.

Başlayın

Sitemizde bulunan yazılar farkındalık yaratmak amaçlıdır, tıbbi tavsiye içermemektedir. Psikiyatrik tanıların yalnızca psikiyatri hekimleri tarafından koyulabileceğini unutmayınız.

Benzer Yazılarımız

whatsapp-img