Öğrenciler, eğitim hayatı süresince pek çok faktörden dolayı kaygılanmaktadır. Üniversite sınavı ile birlikte başlayan kaygıları, üniversiteye girdikten sonra bitmiyor, üniversiteye devam ederken daha da artıyor. Üniversite öğrenimi boyunca öğrenimin görüldüğü şehirden, sosyo-ekonomik seviyeye, öğrenim görülen ortamdaki ilişkilerden, barınma sorununa kadar pek çok faktör öğrencilerin kaygılarını etkilemektedir. Ancak üniversite öğrencilerinde en çok ortaya çıkan kaygı, üniversitenin son yıllarında olmaktadır. Yani üniversite bitiminin ardından bir işe sahip olma endişesi, ‘işsizlik kaygısı’ ortaya çıkmaktadır. İşsizliğin özellikle gençlerde ve üniversite mezunlarında yaygın olması da bu kaygı düzeyini daha da arttırmaktadır. Yapılan bir araştırmada, birinci sınıf öğrencilerinin uyum problemi kaygısı ortaya çıkarken, son sınıf öğrencilerinde en çok kaygı yaşadığı durum olarak geleceğe yönelik kaygı olduğu ön plana çıkmıştır.
Üniversite dönemi, öğrencilerin en önemli dönemlerinden biridir. Çünkü ardından iş hayatı başlamaktadır. Meslek tercihi, işsiz kalma endişesi gibi konular düşündürmeye başlar. Dünya Bankasının 2005 yılında Türkiye ile ilgili hazırladığı bir rapora göre; Türkiye’deki eğitimli gençlerde işsizlik önemli bir sorun olmakta ve 20-24 yaşlarındaki üniversite veya yüksekokul mezunlarının %39’u iş aramaktadır (Ercan, 2007) İşsizlik problemi sadece bizim ülkemizde değil, genel dünyada bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Dünyada bu yaşlardaki gençlerin sayısı 1 milyar gibi bir rakamdır. İşsizlik oranı ise rakama vurulduğunda yaklaşık 85 milyondur. İşsizlik ile birlikte ortaya çıkan kaygı, gençlerin ruhsal açıdan yıpranmasına sebep olmaktadır.
Kaygı
Kaygı, belirsizlik bir tehdit gibi algılandığında ortaya çıkmaktadır. Kaygı; nesnesi ya da genellikle nedeni belirlenemeyen belirli olmayan ve anlamı olmayan korku anlamına gelmektedir. Bireyin kendi varlığı açısından esas önem arz eden değerler, varoluş hissi ve kimliği tehdit edildiğinde yaşadığı doğal olay kaygıyı ifade etmektedir. Bu tür kaygıya sahip olan kişilerin, öğrenmesi, düşünmesi, karar verme sürecini, problem çözmesini olumsuz etkilemektedir.
İşsizlik ve İşsizlik Kaygısı
İşsizlik, bireyin eğitim yatırımının karşılığını alamama durumu olarak tanımlanabilir. Kişinin beklentisi dışında kalan görevsiz pozisyonlarda kalma durumu olarak da eklenebilir tanımlamaya. Çalışmaya istekli ve yeterliliğe sahip olmasına rağmen iş bulamayan kişilere ve sürekli elde edebilecek gelire sahip olamayan kişilere işsiz denmektedir. İşsizlik kaygısı ise bireyin iş sahibi olamama korkusu ve beklentisi ile hayata atılarak istediği işi bulamama ve yaşamını sürdüreceği bir gelir elde edememe durumuna ilişkin korkudur. Kişi iş bulamama durumuyla ilgili çaresiz hissettiğinde kaygı seviyesi artmaktadır. Bu kaygının en çok görüldüğü dönem üniversite son yıllarıdır. Üniversite öğrencilerinde meslek seçimi, meslekten ayrılma ya da meslek sahibi olmaya dair çevresel faktörlerin baskısı işsizlik kaygısına yol açmaktadır. İşsizlik kaygısı yaşayan üniversite öğrencilerinde depresyon yaşandığı ve ayrıca özsaygılarında düşüş yaşandığı söylenebilir. Okul hayatıyla başlayan sınav kaygısı, üniversite yıllarında farklı kaygı türlerine evrilmektedir. İş bulamama durumu, öğrencilerin tüm aşamalara dahil olmasını tetiklemektedir. Örneğin, memur olma ve atanma durumu da bir kaygı yaratmaktadır. Atanabilmeleri için girdikleri KPSS sınavı gençlerin kaygısını artırmaktadır. Özetle, üniversite öğrencilerinin mesleklerine yönelik beklenti kaygıları, geleceğe dair endişe ve buna bağlı olarak bir işe sahip olma veya olmama kaygısı, diğer bir ifadeyle işsizlik kaygısını yaşadığı söylenebilir.
İşsizlik Kaygısının Nedenleri
İşsizlik kaygısının temel nedenlerinden biri, bireyin işsiz kalma korkusudur. Çünkü işsizlik sadece işi kaybetmeyle ilgili değil ayrıca;
- yaşamını sürdürmek için bir gereklilik,
- bakmakla yükümlü olduğu bir aile veya kişilere dair itibar,
- kendisine olan saygısı ve güveni,
- hayattaki rolü, çalışma arkadaşları ve sosyal çevresi,
- sorumluluk duygusu,
- işini kaybetmiş olmasıyla da ilgilidir.
İşsizlik maalesef kişide umutsuzluk ve çaresizlik duygusu yaratmaktadır. Kişi hayatın anlamını kaybeder ve kendisine olan saygısı azalmaya başlar. Kişide olumsuz düşünceler ve felaketleştirici senaryolar o kadar hakimdir ki hayattaki var olma anlamı bile olumsuzlaşabilir.
Ne Yapılabilir?
Öğrencilerin işsizlik kaygısını azaltmaya yönelik olarak;
- Öğrencilerin motivasyonlarıyla ilgili eğitim programları düzenlenmelidir.
- Eğitimi zevkli hale getirmek, sosyal ortamlar ve etkinlikler planlanmalıdır.
- Eğitim kurumlarında verilen eğitim içerik kalitesi artırılmalıdır.
- Öğrencilerin kaygı yaşadığı durumları belirleme ve birlikte bu konular üzerine çalışılmalıdır.
- Öğrencinin kendisini yetersiz hissettiği beceriler üzerinden konuşulmalı ve beceri geliştirme planı yapılmalıdır.
- Plansız ve ihtiyaç fazlası mezunların yetiştirilmesi yerine planlı ve ihtiyaca uygun sayıda bölüm ve kontenjanlar belirlenmelidir.
- Mesleki alanlarda öğrenim gören öğrencilerin istihdamının sağlanması konusunda yaşanan sıkıntılar azaltılmalıdır.
- Öğrencilerin meslek tercihi ile ilgili çevresel faktörler veya ailesel faktörlerin baskısı azaltılmalıdır. Öğrencilerin meslek tercihinde çevre baskısı yaşamaması için toplumun geneline ve özelde ailelere yönelik gerekli eğitsel çalışmalar yapılmalıdır.
Peki Kaygıyla Baş Etmek Mümkün mü?
- Küçük adımlar ve hedefler belirlemek: Mezuniyet sonrası belirsizlik hissi, tüm geleceği aynı anda düşünmeye çalıştığımızda artar. Bu nedenle, büyük hedefleri daha ulaşılabilir küçük parçalara bölmek önemlidir.
- Kendinizi başkalarıyla değil, kendi yolculuğunuzla karşılaştırmak: Sosyal medya veya çevredeki insanlar üzerinden kendinizi değerlendirmek, özellikle bu dönemde kaygıyı artırabilir. Oysa herkesin şartları, imkanları ve zamanlaması farklıdır. Önemli olan, kendi gelişiminize ve ilerlemenize odaklanmaktır.
- Gerekirse psikoterapi seçeneklerine yer vermek: Kaygı düzeyi günlük işlevselliği bozacak seviyeye geldiğinde, bir uzman desteği almak önemlidir. Psikoterapi; duyguları anlamanıza, kaygı ile baş etme becerileri geliştirmenize ve bu dönemi daha sağlıklı geçirmeniz için gerekli stratejiler öğrenmenize yardımcı olabilir.