Müthiş Psikoloji “Sana İyi Gelir” yolculuğunda, mobil uygulamaya özel ilk seansında geçerli MUTHIS400 koduyla 400 TL indirim seni bekliyor! Müthiş Psikoloji “Sana İyi Gelir” yolculuğunda, mobil uygulamaya özel ilk seansında geçerli MUTHIS400 koduyla 400 TL indirim seni bekliyor! Şimdi Başla
Genel

Neden Bazı İnsanlar Mücadeleyi Bırakır?

Müthiş Psikoloji
Müthiş Psikoloji tarafından yazıldı.
6 Dakika Okuma Süresi
03-07-2025

İyi Oluş Yolculuğuna Başla!

Ücretsiz ön görüşme ile sana en uygun uzmanı seç, online terapiye hemen başla.

Başlayın
Neden Bazı İnsanlar Mücadeleyi Bırakır?

Kendinizi hiç, ne yaparsanız yapın hiçbir şeyin değişmeyeceğini düşünürken buldunuz mu? Sürekli aynı olumsuz döngünün içinde, çıkışsız hissettiniz mi? Belki de farkında olmadan öğrenilmiş çaresizlik tuzağına düştünüz.

Öğrenilmiş Çaresizlik Nedir? 

Öğrenilmiş çaresizlik kavramı, ilk kez Seligman ve arkadaşları tarafından köpekler üzerinde yapılan deneylerde gözlenilen bir davranış neticesinde kullanılan bir kavram olmuştur (Seligman ve Maier, 1967). Seligman araştırmalarında, öğrenilmiş çaresizlik ile köpeklere verilen şoklar karşısında tepkisiz kaldığını görmüştür. Bu tepkisizliğin nedeni olarak da öğrenilmiş çaresizliği tanımlamıştır. Öğrenilmiş çaresizlik, canlıların davranışlarının bir olay sonucu üzerinde hiçbir etkisi olmadıklarına inandıklarında ortaya çıkan bir tepkidir. 

Öğrenilmiş çaresizlik, ‘bir daha deneme cesaretini kaybetme’ olarak özetlenebilir. Yapılan araştırmalarda, canlının davranışlarıyla kontrol edemediği bir durumun etkisiyle daha sonra kontrol edebileceği durumlar karşısında bile tepkisiz kaldığı görülmüştür. Herhangi bir durumda defalarca denenmesine rağmen çok sayıda başarısızlığa uğramış kişi, bir sonraki denemelerinde de başarısız olacağına olan inancından dolayı ve ne yaparsa yapsın bunun değişmeyeceğini düşünerek hiçbir şey yapmaması durumu öğrenilmiş çaresizlik olarak tanımlanır. Özetle, öğrenilmiş çaresizlik, bireyin tekrarlanan başarısızlıklar, kontrol edemediği olumsuz durumlar karşısında, zamanla çözüm aramaktan vazgeçmesi ve pasifleşmesi durumudur. Bir kişi, defalarca denemesine rağmen sonuç alamadığı bir durumda zamanla şu inancı geliştirir: “Ne yaparsam yapayım fark etmeyecek.” Bu inanç, yalnızca bir alanda kalmaz; ilişkiler, kariyer, ruh sağlığı gibi birçok alana yayılabilir.

Öğrenilmiş çaresizlik davranışında, kişi içinde bulunduğu olumsuz durumdan çıkabilmek için çaba gösterir ancak başarısız olabilir. Ancak bu çabalarının işe yaramaması durumunda olumsuzlukların etkisi ile daha sonra yine başka bir durumda çabalarının hiçbir etki etmediğini düşünür ve artık bunun değişmeyeceğine inanır ve hep başarısız olacağına dair inanç yerleşir. 

Yapılan araştırmalarda iki sonuç ortaya çıkmıştır. Birincisi, bireylerin başlangıçta kontrol edemedikleri ya da sonucunu değiştiremedikleri bir durum ile karşılaştıklarında zamanla çaresizliği kabul etmeleri ve bu çaresizlik durumunu karşılaştığı tüm durumlar için de genelleştirmesidir. İkincisi ise, çaresizliği öğrenen kişilerin karşılaştıkları olumsuz durumun sonucunu değiştirebilecek güçte olmalarına rağmen, önceki tecrübelerinden edindiği çaresizlik yüzünden herhangi bir çaba içerisine girmemeleridir. 

Günlük Hayatta Öğrenilmiş Çaresizlik

Belki iş yerinizde sürekli görmezden gelindiniz ve artık fikirlerinizi paylaşmıyorsunuz. Belki de geçmişte yaşadığınız ilişkilerde sürekli incitildiniz ve yeni biriyle bağ kurmaya çalışmıyorsunuz. Bunlar öğrenilmiş çaresizliğin en yaygın göstergeleri olabilir. Örneğin, eğitim hayatınızda başarısız olduğunuz sınavlar olmuştur. Bu başarısızlıkların ardından artık çabalamayı bırakmak ve bunun değişmeyeceğini düşünmek öğrenilmiş çaresizliğin günlük hayatta var olma halidir. Ya da iş hayatında paylaştığınız öneriler, reddedildiği için artık bunun değişmeyeceğini ve hep red edileceğine dair olan inancınız ile birlikte artık fikir paylaşımı bile yapmamak örnekler arasındadır. Tüm bu örnekler, ilişkilerden veya aile hayatından veya arkadaş ilişkilerinden çokça verilebilir. Çünkü bu durum sadece bir alanla kalmaz, hayatın her alanına yansıyan bir durumdur. Kişi bazen bunu konfor alanıyla karıştırabilir. Ancak konfor alanı, kendi tercihimizle içinde bulunduğumuz, güvenli alanlardır. Ancak öğrenilmiş çaresizlik durumunda kişi kendisini bir zindanda mahkum gibi hisseder ve oradan ne yaparsa yapsın çıkamayacağını düşünür. 

Biliyor Muydunuz?

Araştırmalar, öğrenilmiş çaresizliğin depresyonla yakından ilişkili olduğunu ve bireyin öz yeterlilik inancını ciddi şekilde zedelediğini gösteriyor. Motivasyonel bozukluk yaşanılan olumsuz deneyimlerden kaynaklanan tepki vermekteki isteksizlik, duygusal bozukluk kişinin içinde bulunduğu ortamı ne yaparsa yapsın değiştiremeyeceği düşüncesinin yarattığı depresyon ve bilişsel bozukluk ise bireyin davranışları ile bu davranışların sonuçları arasında olacakları öngörememesi durumu olarak karşımıza çıkmaktadır. Öğrenilmiş çaresizlik davranışının yol açtığı bozukluklar, bireyin hayatı boyunca gerek kişisel gerek sosyal sorunlarla karşılaşmasına neden olacaktır.

Peki Nasıl Kurtuluruz?

Öncelikle değişimin var olabileceği, hiçbir durumun bir öncekiyle aynı olamayacağı inancı pekiştirilmelidir. Bireyleri ve toplumları öğrenilmiş çaresizlikten kurtarmak için en başta değişimi destekleyen bir kültürünün yaratılması ve yaşatılması gerekir. Küçük ama kontrol edilebilir hedefler belirlemek önemlidir. Küçük dahi olsa her adımda başarıyı gördükçe bu pekişecek ve kontrol duygusu da yeniden inşa olacaktır. Öğrenilmiş çaresizlik kalıcı değildir, aslında bir öğrenmedir. Bu öğrenmenin çözümü de öğrenilebilir. Önemli olan durumu fark etmek ve bunu değiştirmek için aksiyon almaktır.

 

Psikolojik testler ile kendinizi test edin!

Sitemizde bulunan psikolojik testler ile ücretsiz ve kolayca kendinizi değerlendirin.

Başlayın

Sitemizde bulunan yazılar farkındalık yaratmak amaçlıdır, tıbbi tavsiye içermemektedir. Psikiyatrik tanıların yalnızca psikiyatri hekimleri tarafından koyulabileceğini unutmayınız.

Benzer Yazılarımız

whatsapp-img
whatsapp-img