Müthiş Psikoloji MP Uygulamasından Açın
Müthiş Psikoloji “Sana İyi Gelir” yolculuğunda, mobil uygulamaya özel ilk seansında geçerli MUTHIS900 koduyla 900 TL indirim seni bekliyor! Müthiş Psikoloji “Sana İyi Gelir” yolculuğunda, mobil uygulamaya özel ilk seansında geçerli MUTHIS900 koduyla 900 TL indirim seni bekliyor! Şimdi Başla
Genel

Issız Adam Sendromu: Bağlanamama Sorunu

Lidya Yılmaz
Uzm. Klnk. Psk. Lidya Yılmaz tarafından yazıldı.
6 Dakika Okuma Süresi
18-07-2025

İyi Oluş Yolculuğuna Başla!

Ücretsiz ön görüşme ile sana en uygun uzmanı seç, online terapiye hemen başla.

Başlayın
Issız Adam Sendromu: Bağlanamama Sorunu

Issız Adam Sendromu

2008 yılında vizyona giren Issız Adam filmi, sadece romantik bir hikaye olarak dillere düşmedi; aynı zamanda son zamanlarda modern ilişkilerde daha çok görünür hale gelen bir duygusal problemi de aktardı: bağlanamama sorunu. Filmdeki başkarakter olan Alper ve ıssız adam olarak bilinen, bir kurgu olarak duygusal kopukluk mu yaşıyor yoksa gerçek hayatta da sıkça karşılaştığımız bir durum mu? Yıllar geçse de hala dillerde olan bu film ve Alper karakteri, gerçek hayatta da çok karşılaştığımız için mi hala konuşulmaya devam ediyor? 

Bağlanamama Sorunu Nedir?

Bağlanamama sorununu en iyi anlatan John Bowlby’nin bağlanma teorisinden bahsedeceğim öncelikle. Bağlanma teorisi, duygusal ilişkilerde bağlanmanın önemini vurgulayarak bireylerin hem kendileriyle hem de başkalarıyla kurdukları duygusal bağların terapinin merkezinde yer almasına neden olmuştur (Bowlby, 1988). Bağlanma kuramı, çocukların bakım verenleriyle kurduğu ilk ilişkilerin, yetişkinlikteki yakın ilişkileri nasıl şekillendirdiğini açıklar. John Bowlby’e göre insanlar doğuştan bağlanma ihtiyacıyla dünyaya gelirler. Yapılan araştırmalarda, 3 ana bağlanma stili ortaya çıkmıştır; güvenli bağlanma ve güvensiz bağlanma içinde olan kaygılı ve kaçıngan bağlanma stilleri. Detaylar için ‘İlişkilerde Bağlanma Stilleri’ blogunu okuyabilirsiniz.

  • Güvenli Bağlanma: Kişi, hem yakınlık kurabilir hem de gerektiğinde bağımsız hareket edebilir.
  • Kaygılı Bağlanma: İlişkilerde aşırı bağımlılık ve terk edilme korkusu baskındır.
  • Kaçıngan Bağlanma: Yakın ilişkilerden kaçınma ve duygusal mesafe koyma eğilimi vardır. 

Bağlanamama sorunu, bireyin yakın ilişkilerde duygusal bağlılık kurmakta zorlanması ya da kurduğu bağı sürdürememesi durumudur. Bağlanamama sorunu en sık şu belirtilerle kendini gösterir:

  • Yakınlık kurmaktan kaçınma
  • İlişkilerde ani mesafe koyma
  • İlişkiler başladıktan kısa süre sonra sıkılma ya da kaçma isteği
  • Duygusal mesafe ve aşırı bireysellik ihtiyacı

Filmdeki ana karakter Alper, hem çocukluk döneminden gelen travmaların etkisiyle hem de yetişkinlikte kurduğu yüzeysel ilişkiler nedeniyle duygusal olarak izole bir yaşam sürmektedir. Bunu da filmin başladığı ilk sahnelerden son sahnelere kadar net olarak anlayabiliriz. Alper’in çocukluğunda babasını kaybetmiş olması ve annesiyle olan mesafeli ilişkisi duygusal yakınlık konusunda güvensizlik yaşamasına sebep olmuştur. Filmde, Alper duygularını fark etmek yerine onları bastırmayı tercih eder. Ada ile kurduğu duygusal bağ, ona huzur verirken aynı zamanda yoğun bir bağlılık korkusu yaratır. Ada, film boyunca Alper’in duygusal dünyasını anlamaya çalışan ve ona sevgiyle yaklaşan bir figürdür. Ada, duygusal olarak daha açık ve samimidir, ancak Alper bu yakınlığı sürdüremez. Filmin ortalarında Alper Ada’yı terk etmek ister, bu da bunun göstergesidir. Alper’in çocuklukta yaşadığı anneyle olan mesafeli ilişkisi ve terk edilme korkusu onun bu ilişkiye olan yakınlığını sürdürememesine sebep olur. Özetle, Alper’in hikayesi kaçıngan bağlanma stilinin bir yansımasıdır. Bu bağlanma stiline sahip kişiler, içlerinde bir çatışma yaşarlar. Aslında yakınlık kurmak isterler ancak terk edilme korkularından dolayı tetiklenirler ve uzaklaşırlar. Örneğin, Alper, Ada’ya yoğun hisler beslemesine rağmen, ilişkideki yakınlık artıkça huzursuz olur. 

Modern Dünyada Alperler Neden Çoğaldı?

Daha çok çocukluk deneyimlerine odaklanan bağlanma sorunları, günümüzde toplumsal ve kültürel değişimlerle de ilişkilendiriliyor. Unutmayın bağlanma stilleri değişebilir. Nasıl biri güvensizken güvenli bağlanmaya geçebiliyorsa, güvenli bağlanan biri de farklı bir bağlanma stiline geçebilir. Alperlerin çoğalmasının ardında: 

  1. Bireysellik Vurgusunun Artması: ‘kendine yetmek’, ‘özgür olmak’, ‘kimseye muhtaç olmamak’ fikri yüceltiliyor ve bunun aksi ‘zayıflık’ olarak görülebiliyor.
  2. Seçeneklerin Fazlalığı: Teknolojinin ulaşılabilirliği artıkça, flört uygulamaları çoğaldı. Seçeneklerin sınırsızmış gibi görülmesiyle birlikte ilişkiler yüzeysel kalabiliyor.
  3. Geçmiş İlişki Travmaları: Geçmişte aldatma, hayal kırıklıkları, artan boşanma oranları ile birlikte yeni ilişkilerde bağ kurma isteği azalabiliyor.
  4. Performans ve Başarı Baskısı: Artan kariyer odaklı yaşam, ilişkilere zaman ayırmayı zorlaştırabiliyor. 

Bağlanamama Sorunuyla Baş Etmenin Yolları

İlk olarak önemli olan bağlanma stillerini tanımaktır. Bunun için çeşitli bağlanma envanterleri veya profesyonel değerlendirme yöntemleri kullanılabilir. Kendi ilişki örüntülerimizi fark etmek, ilk adımdır. Ardından geçmişimizle yüzleşmek gerekir; çocukluk deneyimleri, geçmiş ilişkileri gözden geçirmek önemlidir. Bu, kök nedenleri anlamamıza neden olur. Bazen risk almak gerekir; tam anlamıyla bağlanmak her zaman güvenli hissettirmeyebilir. Ancak bilinçli şekilde bu riski almak, duygusal olgunluk gerektirir. Bağlanmak, bazen bireyselliği yitirmek, özgürlüğün kısıtlanması anlamına gelmektedir. Ancak bu öyle değildir, bağlanarak da sağlıklı sınırlar çizmek mümkün. Bunları değiştirmek, ilişkinizde Alper gibi olmak yerine daha güvenli ilişkiler kurmak için psikoterapi desteğinden çekinmeyin.

 

Psikolojik testler ile kendinizi test edin!

Sitemizde bulunan psikolojik testler ile ücretsiz ve kolayca kendinizi değerlendirin.

Başlayın

Sitemizde bulunan yazılar farkındalık yaratmak amaçlıdır, tıbbi tavsiye içermemektedir. Psikiyatrik tanıların yalnızca psikiyatri hekimleri tarafından koyulabileceğini unutmayınız.

Benzer Yazılarımız

whatsapp-img