Müthiş Psikoloji ‘Sana İyi Gelir’ yolculuğunda ilk seansına özel 400 TL indirim! Müthiş Psikoloji ‘Sana İyi Gelir’ yolculuğunda ilk seansına özel 400 TL indirim! Şimdi Başla MP Terapisti Olun!
Genel

İlişkilerde Bağlanma Stilleri

Lidya Yılmaz
Uzm. Klnk. Psk. Lidya Yılmaz tarafından yazıldı.
6 Dakika Okuma Süresi
10-02-2025

İyi Oluş Yolculuğuna Başla!

Ücretsiz ön görüşme ile sana en uygun uzmanı seç, online terapiye hemen başla.

Başlayın
İlişkilerde Bağlanma Stilleri

Hayatımızdaki insanlarla nasıl bağ kurarız? Neden bazı insanlar romantik ilişkilere kolayca adım atarken, bazıları sadece bu düşünceden bile rahatsızlık duyabiliyor? Kimisi sorunlarını tek başına çözmeyi tercih ederken, kimisi başkalarıyla paylaşma ihtiyacı hissediyor. Romantik ilişkilerimizde ya da arkadaşlıklarımızda benzer durumlarla karşılaşıyor olsak da, bu durumlara yaklaşım ve verilen tepkiler oldukça farklı olabiliyor. Peki, bu farklılıkların temeli nereden geliyor?

Bağlanma Stilleri

Bağlanma Teorisi bu soruya en güvenilir yanıt olarak öne çıkıyor. Bağlanma Teorisi (Bağlanma Kuramı), 1950’lerde İngiliz Psikanalist John Bowlby tarafından yaratılan ve Amerikalı Psikolog Mary Ainsworth tarafından genişletilen teoridir. Bu teoriye göre sadece çocuklukta bize destek verecek biri değil, tüm hayatımız boyunca başımız dertteyken bizi rahatlatacak birine ihtiyacımız vardır. Çok eski araştırmalar, bakım verenimizle kurduğumuz ilk bağların gelecekte romantik ilişkilerimizi doğrudan etkileyebileceğini gösteriyor. Bakım verenlerine tutarlı bir şekilde güvenen bebekler, yetişkinlikteki romantik ilişkilerinde tutarlı bağlanma gerçekleştirme eğiliminde oluyorlar. Fakat tam tersi, bakım verenleri tutarsız olan bebekler, yetişkinlikteki romantik ilişkilerinde sağlıklı ilişkiler kurmakta zorluk yaşayabiliyorlar. Çocuklarda yakınlık kavramı, çevreyi keşfederken kullanabilecekleri bir güvenli sığınak işlevi görür. Çocuklarda yakınlığın kurulması bakım verenin tepkisine bağlıdır. Bakım verenin davranışlarına göre çocuk, bağlanma stilleri geliştirir. Bağlanma teorisine göre üç ana bağlanma stili vardır. Bu stiller; güvenli bağlanma, kaygılı bağlanma ve kaçıngan bağlanma olarak sınıflandırılıyor. Bu bağlanma stillerine sahip olan kişiler şu durumlarda birbirinden ayrılıyor:

  • Yakınlığa ve birlikteliğe bakışları
  • Çatışmayla başa çıkma yöntemleri
  • İstek ve ihtiyaçlarını ifade etme becerileri
  • Partnerlerinden ve ilişkilerinden beklentileri

Bağlanma stillerini anlamak, insanların herhangi bir romantik durumdaki davranışlarını anlamanın ve öngörmenin kolay, güvenilir bir yoludur.

Güvenli bağlanma stiline sahip kişiler çocuklukta tutarlı, duyarlı ve her zaman ulaşılabilen bakım verene sahiptirler. Kendileri için başkalarına yakın hissetmekte zorlanmazlar. Kendilerinin sevilmeye değer olduğuna inanırlar. Bu kişiler çevrelerindeki insanlarla kolaylıkla yakın olabilirler. Bu kişiler, ilişkilerinde genellikle güven ve bağlılıkla ilgili sorunlar yaşamazlar. Bu bağlanma stiline sahip olan kişiler partnerinin duygusal ve fiziksel ipuçlarına kulak verirler ve bunlara nasıl karşılık vereceğini bilirler. Herhangi bir çatışmada savunmaya geçmek zorunda hissetmezler, yaralanmaz ya da partnerini cezalandırmazlar. Böylece çatışmanın daha da şiddetlenmesini engellerler. Güvenli bağlanma stiline sahip kişi şunu söyler: ‘Başkalarıyla yakınlık kurmaktan, onlara yakın olmaktan ve onların da bana yakın olmasından rahatsızlık duymam, bu beni endişelendirmez.’

Kaygılı bağlanma stiline sahip olmak, ebeveynin tutarsız ya da belirsiz bir şekilde yanıt verdiği durumlarda; çocuk, yakınlık ve güven arayışında kaygı geliştirdiği anlamına gelmektedir. Bu çocuklar, genellikle terk edilme korkusu ve aşırı bağlılık hissiyle büyürler. Yetişkinlikte ise kaygılı kişiler yakınlık ihtiyacındadır, kafaları çoğunlukla ilişkileriyle meşguldür ve partnerinin sevgisine karşılık verip vermeyeceği konusunda endişe duyarlar. Aynı zamanda sık sık ilgi ihtiyacı hissedip, bu gerçekleşmediğinde öfke davranışı sergileyebilirler. Kaygılı bağlanan kişiler ilişkilerinin hep tehdit altında olduğunu düşünürler ve bu sebeple de ilişkinin güvende olduğuna dair işaret bulmak isterler, bunu alamadıklarında ise sakinleşemezler. Kaygılı bağlanma stiline sahip kişi şunu söyler: ‘Partnerimin gerçekten beni sevip sevmediği veya benimle olmaya devam edip etmeyeceği konusunda sıklıkla endişelenirim.’


Kaçıngan bağlanma stiline sahip olmak, ebeveynin çocuğun duygusal ihtiyaçlara genellikle kayıtsız olması ya da bu ihtiyaçları reddetmesi, çocuğun duygusal destek arayışında yalnız kaldığını gösterir. Bu çocuklar, duygusal bağ kurmaktan kaçınma eğilimindedir. Yetişkinlikte ise genellikle duygusal olarak başkalarına yaslanmaktan rahatsız olurlar ve yalnızca kendilerine güvenmeyi tercih ederler. Kaçıngan insanlar kendilerini özgür ruh olarak tanımlarlar, ihtiyaç duymayı zayıflık olarak görürler ve partnerine bağlanmayı hapis hayatı olarak değerlendirirler. Onlar için yakınlık duygusu, gerilim ve rahatsızlık yaratan bir his olarak ortaya çıkar. Başkalarına güvenmekten korktukları için samimi ilişkiler kurmakta zorluk çekerler. Kaçıngan bağlanma stiline sahip kişi şöyle söyler: ‘Başkalarıyla yakın olmaktan biraz rahatsızlık duyarım, birine tamamen güvenmek benim için zordur.’

Bağlanma Stilleri Değişir mi?

Bağlanma stillerimiz yakın ilişkilerimizi derinden etkileyebiliyor. Bu da demek oluyor ki, bebeklik ve çocukluk yıllarında yaşadığımız deneyimler, ilerleyen dönemlerdeki ilişkilerimizi ve genel yaşamımızı şekillendirmeye devam ediyor. Ancak unutmayın, bağlanma stili zaman içinde değişebilir.

Yetişkinlikteki romantik ilişkiler, arkadaşlıklar veya aile ilişkileri bağlanma stilini değiştirebilir. Özellikle sağlıklı, güvenli bir ilişki deneyimi yaşayan bir kişi, kaygılı ya da kaçıngan bağlanma stilinden daha güvenli bir stile doğru geçebilir. Eğer kişi güvenli bir partnerle sağlıklı bağlar kurarsa, geçmişteki olumsuz bağlanma deneyimlerine rağmen güvenli bağlanma geliştirebilir.

Bağlanma stillerine dair farkındalık, kişinin kendi davranışlarını ve tepkilerini yeniden değerlendirmesine yardımcı olabilir. Kendi bağlanma tarzını fark eden bir kişi, bu stilin ilişkilerini nasıl etkilediğini anlayabilir ve daha sağlıklı ilişki stratejileri geliştirebilir. Bu farkındalık, bağlanma stilinin değişmesinde önemli bir adımdır.

 

Psikolojik testler ile kendinizi test edin!

Sitemizde bulunan psikolojik testler ile ücretsiz ve kolayca kendinizi değerlendirin.

Başlayın

Sitemizde bulunan yazılar farkındalık yaratmak amaçlıdır, tıbbi tavsiye içermemektedir. Psikiyatrik tanıların yalnızca psikiyatri hekimleri tarafından koyulabileceğini unutmayınız.

Benzer Yazılarımız

whatsapp-img