Müthiş Psikoloji ‘Sana İyi Gelir’ yolculuğunda ilk seansına özel 400 TL indirim! Müthiş Psikoloji ‘Sana İyi Gelir’ yolculuğunda ilk seansına özel 400 TL indirim! Şimdi Başla MP Terapisti Olun!
Genel

İlişkilerde Çatışmaları Çözmek İçin 10 İpucu

Lidya Yılmaz
Uzm. Klnk. Psk. Lidya Yılmaz tarafından yazıldı.
7 Dakika Okuma Süresi
13-02-2025

İyi Oluş Yolculuğuna Başla!

Ücretsiz ön görüşme ile sana en uygun uzmanı seç, online terapiye hemen başla.

Başlayın
İlişkilerde Çatışmaları Çözmek İçin 10 İpucu

Romantik bir ilişkide mutlu olmanın rehberi çatışmanın olmaması değildir. Her ilişkide anlaşmazlıklar ve çatışmalar yaşanmaktadır. Burada önemli olan bu çatışmaların nasıl çözüldüğüdür. Çatışmaları çözen çiftlerin ilişkilerinin daha çok güçlendiği görülmüştür. Çatışma, beklentilerin ve ihtiyaçlarının karşılanmadığı noktada bunu dile getirmek anlamına gelmektedir. Hiç tartışmamak, sorunları dile getirmemek ilişkiyi soğutmaktadır. Tabi bu noktada çatışmaları yapıcı bir şekilde ele almak, yapıcı bir şekilde ifade etmek çok önemlidir. Peki, ilişkinizdeki çatışmaları sağlıklı bir şekilde nasıl çözebiliriz? İşte araştırmalara dayanan 10 ipucu:

1.     İletişimde Açık Olun

Beklentilerimizi ve ihtiyaçlarımızı doğrudan dile getirmek yerine dolaylı yoldan dile getirmeyi tercih edebiliyoruz. Partnerlerden biri, ortada bir sorun varken bunu dile getirmek yerine küsmeyi tercih edebilir. Bu da sorunu bastırmak ve sorunun konuşulmamasına neden olmaktadır. Bu bastırma davranışı ise gizli bir düşmanlığa ya da öfkeye sebep olabilmektedir. Sorunun konuşulması kişiyi rahatsız edebilir ve sorun konuşulduğunda kaçış davranışları sergileyebilir. Partneri ise bu kişinin ne yaşadığını anlayamaz, sorunun ne olduğunu ve neden öyle davrandığını anlamlandırmakta zorlanabilir. Bu sebeple, sorunlar konusunda açık olmak ve yaşanılan sorunu açıkça ifade etmek çatışmaları çözmeye yardımcı olur.

2.     Suçlayıcı Dilden Uzak Durun

Bir sorunu anlatmak istediğimizde o sorunu ne şekilde anlattığımız ilişki açısından çok önemlidir. Sorunu dile getirirken karşı tarafı suçlayarak dile getirdiğimiz zamanlar olabiliyor. Buna ‘sen dili’ diyoruz. Duygularımızı ifade ederken sen dilini kullanmak yargılayıcı ve suçlayıcı olabilmektedir. Bu durumda da karşı taraf suçlandığını hissedip savunmaya geçer. Bu da ilişkideki çatışmayı çözmeye çalışırken bir döngüye girilmesine sebep olabilmektedir. ‘Ben dili’ kullanmak, partnerinizi suçlamadan kendi hislerinize odaklanmanızı sağlar. Örneğin,‘böyle yapınca kendimi değersiz hissediyorum’ cümlesi ‘ben dili’ ile ifade edilmiştir. Ve partnerinize zarar vermeden duygularınızı ifade etmiş olursunuz.

3.     ‘Asla’ veya ‘Her zaman’ gibi Cümlelerden Kaçının

Bir sorunla ilgili konuşurken genelleme yapmaktan kaçınmalısınız. Genelleme yapmak, sorundan uzaklaşmanıza sebep olabilmektedir. Sorundan uzaklaşmak ise partnerinizin savunmaya geçmesine neden olur. Örneğin; ‘sen zaten hep böylesin’, ‘sen zaten asla bunu yapmazsın ki’ cümleleri ister istemez partnerinizin genel bir durumla ilgili açıklama yapmasına sebep olacak ve çatışmayı çözmek amaçlı değil, karşılıklı savunma oyununa dönüşecektir. Bu tür cümlelerden kaçınarak sorunu çözmeye odaklanmalısınız.

4.     Partnerinizi Dinleyin

Bir sorun hakkında konuşurken partnerinizin sizi dinlemediğini hissettiğiniz zamanlar oldu mu? Bu durum belki de sizi çok sinirlenmiştir. Dinlenilmediğinizi hissetmek, sözünüzün kesilmesi veya kendinizi ifade etmenize izin verilmemesi sizi rahatsız edebilir. Bazen çiftler karşısındakinin ne söyleyeceğini tahmin edip varsayımda bile bulunabiliyorlar. Fakat bu yanıltıcı olabilir. Partnerimizi dinlediğimizi gösteren, dikkatimizi ona verdiğimizi hissettirmemiz için bazı iletişim teknikleri vardır. Partnerimiz konuşurken, söylediklerini kendi cümlelerimizle özetleyip ‘doğru mu anlıyorum’ gibi bir cümleyle tekrar geri iletebiliriz. Bu yanlış anlaşılmaların da önüne geçebilir. Göz teması kurmak da partnerimizi dinlediğimizi gösterir. Bu tür stratejiler onu gerçekten dinlediğimizi gösterir.

5.     Partnerinizi Küçümsemeyin

Küçümseme, çiftlerde kırgınlığa sebep veren en kırıcı davranışlardan biridir. Evlilik terapisi Gottman, küçümsemenin boşanmanın en büyük sebebi diyor. Küçümseyici yorumlar yapmak, karşı taraf bir şey anlatırken gülmek, göz devirmek, alaycı konuşmalar yapmak partnerinizi öfkelendirir. Ve öfke, yapıcı bir iletişimin engelidir. Bu tür konuşmalardan uzak durun, partnerinizin de bir kişiliği ve bir duruşu olduğunu unutmayın. 

6.     Sorunları Tek Tek Ele Alın

O an var olan soruna odaklanmak çok önemlidir. Fakat bir sorundan bahsederken geçmişteki sorunları da aktarmaya başlarız. Geçmişte çözülen sorunlar bile konuşulmaya başlar. Asıl konudan uzaklaşmaya başlarsınız ve çözülmesi istenen sorunun çözülme ihtimali azalır. Bu sebeple, sorunları tek tek ele almalısınız. Ele alınan sorunun bir şikayet listesine dönüşmesine izin vermeyin. Tek bir konuyu ele alıp, o konuyu çözmeye çalışmanız yapıcı bir tartışma yapmak istediğiniz anlamına gelecektir.

7.     Partnerinizin Söylediklerine Hemen İtiraz Etmeyin

Partnerlerden biri bir sorundan bahsettiğinde eleştirildiğimizi düşünüp savunmaya geçebiliyoruz. Bu doğal bir süreç olabilir fakat sorunu çözmede hiçbir yapıcılığı yoktur. Bu cümleler, ‘evet, ama..’ diye başlar. ‘Evet, ama sen de böylesin’ gibi cümleler yine sizi bir döngüye sokar ve sorunu çözmekten uzaklaşmış olursunuz.  

8.     Farklı Bir Bakış Açısıyla Bakın

Sorunlara kendi açımızdan baktığımızda küçük veya büyük olarak değerlendirebiliriz. Fakat sorunun büyük veya küçük olmasından öte partnerlerden birinin bunu bir sorun olarak ele alıyor olmasıdır. Yani sorunun önemi kişiden kişiye göre değişiklik gösterir. Kendi açınızdan bakmak yerine objektif bir açıdan değerlendirmeye çalışın. Yaşanılan sorunu sanki tarafsız bir üçüncü kişi gibi iki taraftan da bakmaya çalışmak daha sağlıklı iletişim kurmanıza yardımcı olur. 

9.    Tartışmaya Ara Verin

Tartışmaya ara vermek, işe yarayan şeylerden birisidir. ‘Dur’ levhası gibi düşünebilirsiniz. Sorunu çözmeye çalışırken negatif döngüye girdiğinizi düşünüyorsanız tartışmanıza ara verin. Kısa bir mola ile derin nefes almak, öfkelendiysek sakinleşmemize yarar sağlayacaktır. Duygularımız yoğunken sağlıklı bir şekilde düşünmemiz zorlaşır. Partnerinize ara vermek istediğinizi söyleyip, sakinleşmenizi sağlayabilirsiniz.

10.  Pozitif Etkileşimlerinizi Çoğaltın

Evlilik terapisi Gottman, her bir olumsuz etkileşim için en az beş olumlu etkileşimin olması gerektiğini söylüyor. Pozitif etkileşimler; ilgi, takdir, empati, sevgi gibi davranışları içerirken negatif etkileşimler; savunmaya geçme, küçümseme, eleştiri gibi davranışları içermektedir. Negatif etkileşimleri fazla olan çiftler yapıcı bir çatışma gerçekleştiremezler. Fakat pozitif etkileşimi fazla olan çiftlerin sorunlarını daha kolay aşabildikleri görülmektedir. Bu pozitif etkileşimleri ilişkilerinizde çoğaltın. 

 

Psikolojik testler ile kendinizi test edin!

Sitemizde bulunan psikolojik testler ile ücretsiz ve kolayca kendinizi değerlendirin.

Başlayın

Sitemizde bulunan yazılar farkındalık yaratmak amaçlıdır, tıbbi tavsiye içermemektedir. Psikiyatrik tanıların yalnızca psikiyatri hekimleri tarafından koyulabileceğini unutmayınız.

Benzer Yazılarımız

whatsapp-img